Şu ‘sır’ meselesi

03 Haziran 2015 Çarşamba

Biliyorsunuz şu günlerde gazetecilerin “sırlarla”, “devlet sırlarıyla” başı dertte. Devletin başındakiler gazetecileri devlet sırlarını açıklamakla, “casusluk” yapmakla suçluyor, “Anında dava açtım, bedelini en ağır bir şekilde ödeyecekler” gibi anlaşılması güç sözlerle tehdit ediyorlar. Bu nedenle şu sır meselesine yakından bakmakta yarar var. Neymiş bu sırlar; kimden gizliymiş ki sır olmuşlar?

***

Önce yine “devlet sırrı” olduğu için yayımlanması internet sitelerinde yasaklanan haberi bulan, basan, yayanları temsilen Can Dündar hakkında soruşturma başlatıldı. “Casusluk”tan söz edildi. Önce sır kısmına bakalım, sağır sultanın duyduğu, bildiği nasıl sır oluyor onu görelim. Bu MİT TIR’ları meselesi epeyce eski bir konudur. Daha TIR’lar savcılar tarafından durdurulduğu gün başlayan vaveyladan anlaşıldı ki bu TIR’larda ilaç, gıda falan filan yoktur; başka bir şeyler vardır. Kısa zamanda da öğrenildi kuşkusuz. Ama kanıtlanamadı, çünkü TIR’larına değilse de sırlarına sık sıkı sahip çıkanlar hemen yayın yasağı koydular.

***

Peki bu sırrı biz halka belgeli, fotoğraflı duyuramadık ama casusluğun birinci kuralı olarak bilginin sızdırılması gereken taraflar yayın yasağından etkilenip “eyvah öğrenemedik işte” mi dediler. Bu bilgiler gerçekten de örneğin ABD’den, öteki müttefiklerden ve müttefik olmayanlardan da gizlenebilmiş bir bilgi miydi? Bu soruya hayır demek durumundayız. Hayır, çünkü zaten ortaktılar, o bilgilere, belgelere herkesten önce onlar sahiptiler; ayrıca onların her şeyi duyan, gören kulakları, gözleri, ECHELON’ları var.

***

Demek ki efendim bu casusluk suçlaması biraz tuhaf, tuhaftan öte saçmadır. Öyleyse bu bilgi, belge kimden gizleniyor? Sizden, bizden yani halktan gizleniyor. Gizlemek için de sağlam gerekçeleri vardır; böyle işler açıkta yapılmaz. Kimi gazeteci kılıklı medya askerlerinin söyledikleri gibi “devlet dediğin sırlı olur.” Bu asker gazeteci takımı aslında bilir olup biteni de saklar. Neden saklar? Çünkü o halkın, gerçeğin değil, ne yaparsa yapsın muktedirlerin gazetecisidir.

***

Bu MİT TIR’ları meselesiyle uğraşırken çok önemli bir başka sırra daha vakıf olduk. Sır dedikse ABD’den falan gizli sırlardan söz etmiyoruz. Halktan gizlenen ama çok çok önemli bir bilgiden söz ediyoruz. İnanın, MİT TIR’larının sırları kadar önemlidir. Hürriyet’in Washington muhabiri Tolga Tanış yazdı: Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı Akkuyu’da yapılması planlanan nükleer santral ile ilgili bir rapor hazırlıyor; gerekli güvenlik önlemlerinin alınmadığını bildiriyor. 24 tavsiye, 15 öneride bulunuyor. 20 Şubat 2014 tarihinde Türk hükümetine gönderiyor. Sonra ne oluyor? Hükümet bu raporu “devletin güvenliği” gerekçesiyle mahkemelerden bile gizliyor, “devlet sırrı” ilan ediyor.
Böyle sır mı olur?

***

Olmuyor zaten; halkın haber alma hakkını gazeteciliğin temel kuralı belleyen gazeteci bulup çıkarıyor raporu. Tehlike büyüktür, MİT TIR’ları meselesi nasıl ülkeyi büyük bir tehlikenin içine sokuyorsa, nükleer santral meselesi de o ölçüde tehlikelidir. Gazeteci bu sırları ortaya çıkardığı, halktan gizleneni halka duyurduğu zaman casusluk değil, halk yararına iş yapmış, görevini hakkıyla yerine getirmiş olur. Tersini söyleyenlere kulak asmayın. Halkın aleyhine olan hiçbir şey halktan gizli kalmamalıdır.
Başka devletlerden bir şeyler gizlemek istiyorsanız, gerçek casusları yakalamak istiyorsanız önce şu küreselleşme nedir, emperyalistler bizim gibi ülkelerden ne ister, işbirlikçi kime denir gibi konulara eğileceksiniz.
Anlaşıldı mı?  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Sondan Bir Önceki 7 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları